Walter Benjamin
Walter Benjamin'in fotoğraf teorisi konusunda en önemli makalesi olan "Fotoğrafın Kısa Tarihi" ile sanat teorisinde çığır açıcı bir etkisi olan "Teknik Araçlarla Yeniden-Üretim (Çoğaltma) Çağında Sanat Eseri" adlı makalesinin yeni, özenli çevirileri yer almaktadır.
Sabit Kalfagil
Fotografın Yapısal Öğeleri ve Fotograf Sanatında Prof. Sabit Kalfagil'in ilki 1981 yılında Yeni Fotograf Dergisi'nce basılan kitabı Fotografevi Yayınları tarafından yeniden basıldı."Fotografın Yapısal Öğeleri ve Fotograf Sanatında Kompozisyon" adıyla yayınlanan yeni baskıda 1981 yılındaki ilk baskısında yer alan sistematik çerçevesinde ilk baskıdaki bilgilerin yanında Sabit Kalfagil'in zaman içinde eklediği görüşleri yer alıyor.
Mary Price
Görülen her şey fotoğraflanabilir ve farklı bağlamlarda farklı anlamlar yüklenerek sonsuz sayıda çoğaltılabilir. Günlük gazetede yer almış bir haber fotoğrafı daha sonra bir müzenin duvarında sergilenebilir. Ancak görsel içeriği değişmediği halde artık haber olarak görülmek yerine tarihsel, toplumbilimsel veya sanatsal açıdan betimlenecek ve öyle görülecektir. Bunun da ötesinde aslında hiç var olmamış fotoğraflar romanlarda betimlenir ve yazarın istediği şekilde görülür. Bir fotoğrafın anlamını tamamlamak, fotoğrafı görsel bakımdan yorumlayabilmek için betimleme gerekir. Betimlemeyi yapacak olan ise fotoğrafa bakan kişidir. Görme edimini sağlayan betimleme edimidir.
Fotoğraf makinesi göz ile karşılaştırılabilir. Ancak fotoğraf makinesi düşünmez. Yargılama, seçme, düzenleme, dahil etme, dışlama ve yakalama ile ilgili her şey fotoğrafçı aracılığıyla olmak zorundadır. Düşünen ve gören fotoğrafçıyla, kaydetme aracı olan fotoğraf makinesi arasındaki ayrışımdan dolayı, fotoğrafa bakan kişi için herhangi bir fotoğrafçıyı yaratıcı olarak nitelendirmek, diğer görsel sanat dallarıyla uğraşanları nitelendirmekten daha zordur.
Fotoğraf üzerine yoğun düşüncelerden oluşan bu kitapta Price, fotoğrafı, tarih, toplumbilim, göstergebilim, ahlâkçılık açılarından ele alırken edebiyat yapıtlarında da fotoğrafın kullanımını inceliyor. Bütün bu süreç boyunca W. Benjamin, S. Sontag, R. Barthes, M. Proust, R. Lowel ve R. Musil gibi yazar ve düşünürlerin görüşlerine de yer veriyor, hatta bu serüvende onlarla tartışmaktan kaçınmıyor. Fotoğraf-Çevredeki Gizem konusunda hem kuramsal hem de uygulamaya ilişkin düşündürücü, fotoğrafla doğrudan ilgisi olmayan okurların da büyük ölçüde ilgisini çekecek bir kitap. Hayatımızda çokça yeri olan fotoğraflara bakışımıza derinlik kazandıracak bilgi ve çağrışımlarla yüklü, benzerlerinden bir adım öne çıkan son derece özel bir çalışma.
Fotoğraf makinesi göz ile karşılaştırılabilir. Ancak fotoğraf makinesi düşünmez. Yargılama, seçme, düzenleme, dahil etme, dışlama ve yakalama ile ilgili her şey fotoğrafçı aracılığıyla olmak zorundadır. Düşünen ve gören fotoğrafçıyla, kaydetme aracı olan fotoğraf makinesi arasındaki ayrışımdan dolayı, fotoğrafa bakan kişi için herhangi bir fotoğrafçıyı yaratıcı olarak nitelendirmek, diğer görsel sanat dallarıyla uğraşanları nitelendirmekten daha zordur.
Fotoğraf üzerine yoğun düşüncelerden oluşan bu kitapta Price, fotoğrafı, tarih, toplumbilim, göstergebilim, ahlâkçılık açılarından ele alırken edebiyat yapıtlarında da fotoğrafın kullanımını inceliyor. Bütün bu süreç boyunca W. Benjamin, S. Sontag, R. Barthes, M. Proust, R. Lowel ve R. Musil gibi yazar ve düşünürlerin görüşlerine de yer veriyor, hatta bu serüvende onlarla tartışmaktan kaçınmıyor. Fotoğraf-Çevredeki Gizem konusunda hem kuramsal hem de uygulamaya ilişkin düşündürücü, fotoğrafla doğrudan ilgisi olmayan okurların da büyük ölçüde ilgisini çekecek bir kitap. Hayatımızda çokça yeri olan fotoğraflara bakışımıza derinlik kazandıracak bilgi ve çağrışımlarla yüklü, benzerlerinden bir adım öne çıkan son derece özel bir çalışma.
John Berger
Görme konuşmadan önce gelmiştir. Çocuk konuşmaya başlamadan önce bakıp tanımayı öğrenir.Ne var ki başka bir anlamda da görme, sözcüklerden önce gelmiştir. Bizi çevreleyen dünyada kendi yerimizi görerek buluruz. Bu dünyayı sözcüklerle anlatırız ama sözcükler dünyayla çevrelenmiş olmamızı hiçbir zaman değiştiremez. Her akşam güneşin batışını görürüz.
Dünyanın güneşe arkasını dönmekte olduğunu biliriz. Ne var ki bu bilgi, bu açıklamama gördüklerimize uymaz hiçbir zaman. Gerçeküstücü ressam Magritte Düşlerin Anahtarı adlı resminde sözcüklerle görülen, nesneler arasında her zaman var olan bu uçurumu yorumlamıştır.
Düşündüklerimiz ya da inandıklarımız nesneleri görüşümüzü etkiler. İnsanları Cehennem'in gerçekten var olduğuna inandıkları Ortaçağ'da ateşin bugünkünden çok değişik bir anlamı var.
Dünyanın güneşe arkasını dönmekte olduğunu biliriz. Ne var ki bu bilgi, bu açıklamama gördüklerimize uymaz hiçbir zaman. Gerçeküstücü ressam Magritte Düşlerin Anahtarı adlı resminde sözcüklerle görülen, nesneler arasında her zaman var olan bu uçurumu yorumlamıştır.
Düşündüklerimiz ya da inandıklarımız nesneleri görüşümüzü etkiler. İnsanları Cehennem'in gerçekten var olduğuna inandıkları Ortaçağ'da ateşin bugünkünden çok değişik bir anlamı var.